Yozgat Nüfusu Ne Kadar? – Bir Şehrin Kalbine Yolculuk Bir Sohbetle Başlayan Yolculuk “Yozgat’a hiç gittin mi?” diye sordu Elif, gözlerinde memleket özleminin parıltısıyla. Murat ise her zamanki gibi ciddi ve planlıydı, çantasından çıkardığı not defterine bir şeyler karalamaya başladı. “Gidemedim ama nüfus verilerine bakarsak orası artık göç veren şehirlerden biri olmuş,” dedi analitik bir tonla. İşte böyle başladı hikâyemiz. Elif’in yüreğinden kopan duygular ve Murat’ın stratejik merakıyla Yozgat’ın kapısını araladık. Bu sadece bir sayı meselesi değildi. Bu, bir şehrin insan hikâyeleriydi. Şehrin Kalbi: İnsanlar Anadolu’nun tam ortasında, bozkırın kucağında mütevazı bir şehir: Yozgat. Birçok kişi için sadece haritada küçük…
Yorum BırakYazar: admin
Kayısı Hoşafı Kabızlığa İyi Gelir Mi? Bir Psikolojik Mercek Altında Kayısı hoşafı, çoğumuzun çocukluğunda, annelerimizin ya da büyükannelerimizin en sevdiğimiz içeceklerden biri olarak karşımıza çıkmıştır. Kuru kayısının suyla buluştuğu ve şekerle tatlandırıldığı bu hoşaf, belki de birçoğumuzun evde iyileştirici olarak bildiği, sindirime yardımcı olan bir “doğal ilaçtır”. Ancak, bu basit ve lezzetli içeceğin kabızlık gibi sindirim sorunlarına gerçekten iyi gelip gelmediğini sorgulamak, bir psikolog olarak dikkatimi çeken bir konu oldu. Kayısı hoşafı sadece fiziksel bir fayda sağlamakla kalmaz; bu gıda maddesinin psikolojik etkilerini anlamak da oldukça ilginçtir. Birçok kişi kayısı hoşafının kabızlık üzerinde faydalı olduğunu düşünse de, bu sorunun cevabı…
4 Yorum“Karakaş Gözlerin Elmas kim söylüyor?”: Tek bir sese tapınmayı bırakıp türkünün vicdanına bakalım Şunu peşin peşin söyleyeyim: “Karakaş Gözlerin Elmas’ı kim söylüyor?” diye soran zihniyet, türküyle kurduğumuz ilişkiyi daraltıyor. Neden mi? Çünkü bu şarkı, tek kişinin hanesine yazılacak bir performans değil; bir kuşağın hafızasına çakılmış bir anlatı. Yine de “kim söylüyor?” diye diretiyorsanız, bu ısrarın ardındaki kültürel tembelliği konuşmak zorundayız. Önce çıplak gerçeği verelim, sonra tartışmayı büyütelim. Türkünün söz ve bestesi Niğdeli Ali Ercan’a atfedilir; eser THM repertuvarında dolaşırken pek çok yorumcunun sesinden bilinir. En popüler yorumlar arasında Müslüm Gürses, Kıraç ve bizzat Ali Ercan’ın kendi kaydı yer alır. ([turkuler.com][1])…
Yorum BırakIblağ Ne Demek? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Bir Ekonomistin Girişi Ekonomi, temel olarak insanların sınırlı kaynaklarla sonsuz istekleri nasıl karşıladığını inceleyen bir disiplindir. Her ekonomik karar, kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını gerektirir. Bu bağlamda, herkesin yaptığı seçimler, toplumsal refahın şekillenmesinde önemli rol oynar. Ekonomistler, bireylerin ve toplumların tercihlerinin ve bu tercihler sonucunda oluşan sonuçların analizini yaparken, kayıpların ve kazançların sürekli bir denge içinde olduğunu vurgularlar. Bu yazıda, kelime anlamı ve kökeniyle pek fazla gündemde olmayan “Iblağ” kelimesini ekonomi perspektifinden ele alacağız. Peki, “Iblağ” ne demek? Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “iblağ”, bir şeyin engellenmesi, durdurulması…
Yorum BırakKarbonatlı Su Karışımı Nasıl Yapılır? Bilimin Işığında Basit Bir Rehber Günlük hayatımızda en basit görünen şeylerin arkasında bile şaşırtıcı derecede ilginç bilimsel gerçekler yatar. İşte bu yazıda, çoğumuzun mutfağında bulunan iki basit malzemenin – su ve karbonatın – birleşiminden doğan “karbonatlı su karışımını” bilimsel bir merakla ele alacağız. Peki, bu karışım tam olarak nedir? Neden yapılır? Ve nasıl hazırlanır? Gelin, hem evde kolayca uygulayabileceğiniz pratik bilgileri öğrenelim hem de bu basit deneyin arkasındaki kimyasal mucizelere birlikte göz atalım. Karbonatlı Su Nedir? Temel Kimyayı Anlamak Karbonatlı su, en basit tanımıyla sodyum bikarbonat (NaHCO₃) ile suyun birleşiminden oluşan bir çözelti veya karışımdır.…
Yorum BırakGaripoğlu Ailesi Hangi Şirketler? Strateji, Empati ve Güçle Örülmüş Bir Ailenin Hikâyesi Bir Hikâyeyle Başlayalım… Bazı ailelerin adı, sadece bir soyadı değil; bir tarihin, bir emeğin, bir hayalin sembolüdür. Garipoğlu ailesi de işte tam olarak böyle bir isimdir. Onların hikâyesi sadece ticari başarılarla değil, kuşaklar boyu süregelen bir vizyonun, emeğin ve duygunun hikâyesidir. Bugün size, bu güçlü soyadının arkasında yatan dünyayı, hem stratejik zihinlerin hem de empatik yüreklerin gözünden anlatacağım. Bir roman gibi okuyacağınız bu satırlarda, belki kendi ailenizden bir parçayı da bulacaksınız… İki Kardeşin Yolculuğu: Strateji ve Kalbin Buluştuğu Nokta Her şey, eski bir İstanbul sabahında başladı. Ailenin en…
Yorum BırakHitabet Becerisi Nedir? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin gücü, insanlık tarihinin en eski zamanlarından itibaren değişim ve dönüşümün aracı olmuştur. Anlatılar, sadece bilgi aktarmaktan çok daha fazlasını yapar; insan ruhunu etkiler, duyguları şekillendirir ve toplumsal yapıları dönüştürür. Bir edebiyatçı olarak, dilin ve sözün gücüne her zaman hayran kaldım. Hitabet becerisi, kelimelerin bu dönüştürücü gücünü kullanarak, bir topluluğu etkileme, harekete geçirme ve duygusal bağlar kurma sanatıdır. Bu yazıda, hitabet becerisinin edebi yönlerine bakarak, farklı metinler, karakterler ve edebi temalar üzerinden bu beceriyi çözümlemeye çalışacağım. Hitabet Becerisi ve Edebiyat Hitabet becerisi, bir metin üzerinden sesli veya yazılı olarak duygu, düşünce ve fikirlerin…
Yorum BırakBulut Ne Katman? Troposferden Dijitale, Geçmişten Geleceğe Çok Katmanlı Bir Yolculuk Kısa cevap: Atmosferdeki bulutların büyük çoğunluğu troposferde oluşur; istisnalar stratosferde (kutup stratosferik bulutları) ve mezosferde (gece parlayan bulutlar). Dijital dünyada ise “bulut”, IaaS–PaaS–SaaS gibi yazılım/hizmet katmanlarının metaforudur. Bulutlara içten bir merakla bakarım: Kimi gün başımızın üstünde pamuk gibi süzülürler, kimi gün gökyüzünü bir hikâye sayfası gibi kaplarlar. Ama “Bulut ne katman?” diye sorunca, konu yalnızca gökyüzüyle sınırlı kalmıyor. Karşımıza hem atmosferin fiziksel katmanları çıkıyor hem de dijital dünyanın soyut “bulut” katmanları. Gelin, bu iki alanı aynı masada buluşturalım; kökenlerine inelim, bugünü konuşalım, yarına dair ipuçlarını toplayalım. Bulutlar Atmosferin Hangi…
Yorum BırakBetona Katkı Neden Verilir? Geleceğin Şehirlerini Şekillendiren Sessiz Devrim Hiç düşündünüz mü, geleceğin şehirleri neye benzeyecek? Gökyüzüne uzanan binalar, depreme meydan okuyan köprüler, iklim değişikliğine direnen altyapılar… Tüm bu devasa yapılar, aslında bir avuç “toz” ve “katkı” sayesinde mümkün olabilir. Bugün kulağa teknik bir detay gibi gelen “betona katkı” meselesi, önümüzdeki yıllarda medeniyetin omurgasını şekillendirecek kadar büyük bir önem taşıyor. Gelin, geleceğin şehirlerini birlikte hayal edelim ve bu görünmeyen kahramanın dünyayı nasıl değiştireceğini keşfedelim. Betona Katkı: Sadece Bir Malzeme Değil, Bir Vizyon Beton, modern dünyanın sessiz mimarıdır. Evlerimizden köprülere, yollarımızdan barajlara kadar her yerde karşımıza çıkar. Ancak tek başına beton…
Yorum BırakDevlet Huzurevleri Ücretsiz Mi? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin gücü, insanları dönüştüren en eski araçlardan biridir. Edebiyat, bireylerin duygularına, düşüncelerine ve yaşamlarına dokunan bir biçimdir; kelimeler aracılığıyla düşünceler bir araya gelir, geçmişten geleceğe köprüler kurulur. Her bir metin, okurun zihninde yeni dünyalar yaratır ve bazen bir romanın satırlarında, bazen bir şiirin dizelerinde toplumsal yapılar, ekonomik gerçeklikler, devlet politikaları gibi karmaşık temalar yer bulur. Kelimeler aracılığıyla çözümlediğimiz her tema, toplumsal bir sorunu daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olabilir. Devlet huzurevlerinin ücretsiz olup olmadığı gibi, toplumsal sorumluluk ve ekonomik dengelerin etrafında şekillenen bir mesele, edebiyat aracılığıyla tartışılabilir. Peki, edebiyat bu sorunu nasıl ele…
Yorum Bırak